
“7326 Sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun” Resmî Gazete’de yayımlandı. Düzenleme son
derece kapsamlı. Merak etmeyin vergiye merak sarmaya başlamadım. Düzenlemede
Bağımsız Denetçilerin yürüttüğü denetim çalışmalarında karşılaşması muhtemel
hususlar söz konusu. Bunlardan birisi de düzenlemenin taşınmazların ve
amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesine imkân tanmış
olmasıdır.
Gelelim akıllardaki soru
işaretine. Mezkûr düzenlemede belirtildiği üzere; taşınmazlarda ve amortismana
tabi varlıklarda enflasyona endeksli bir düzeltme yapılması Geçerli Finansal
Raporlama Çerçevesi (TMS/TFRS-BOBİ FRS) hükümleri uyarınca nasıl ele
alınmalıdır.
Yetkili Otorite
Tarafından Böyle Bir İmkân Sağlanmış, Yararlanmanın Ne Gibi Bir Zararı
Olabilir?
Vergi otoritesine sunulan
finansal tablolar açısından zaten herhangi bir sakınca söz konusu değil. Ancak
geçerli finansal raporlama çerçevesi hükümleri uyarınca varlığı ilk elde etme
tarihi itibarıyla Maliyet Değeri üzerinden muhasebeleştirdiniz. Devam eden
süreçte muhasebe politikası değişikliğine giderek ilgili varlıkları Yeniden
Değerleme Modeline göre değerlemeyi seçmediyseniz değer artışından kaynaklı
olarak varlığın defter değerinde herhangi bir artış söz konusu olamayacaktır.
Böyle bir durumda
Denetlenen Şirket tarafından yasal kayıtlarda yapılan bu değerleme işleminin
iptali gerekecektir.
Bu Değişiklikle Birlikte
Sonraki Ölçüm Yöntemi Olarak Yeniden Değerlemeye Geçiş Sağlansa İlgili
Varlıklar Kanun Kapsamında Değerlenen Tutarlarla Gösterilebilir Mi?
TMS 16 açısından, Maliyet
Yönteminden Yeniden Değerleme Yöntemine geçiş elbette mümkün. Ancak enflasyona
endekslenerek sağlanacak değer artışı Yeniden Değerleme Yönteminde öngörülen
gerçeğe uygun değeri temsil eder mi? Asıl cevaplanması gereken soru bu.
Endeksleme yaparak
sağlanan değer artışı TFRS 13 kapsamında ele alınan gerçeğe uygun değere hizmet
etmeyecektir. Dolayısıyla Kanundan faydalanarak değer artışı sağlanan bu
varlıkların yeni değeri Yeniden Değerlenmiş tutar olarak da finansal tablolarda
gösterilmemesi gerekecektir.
Bu noktada ilgili
varlıkların enflasyondan bağımsız olarak gerçeğe uygun değerlerinin tespitinin
sağlanması gerekecektir.
Denetçi Kanun Kapsamında
Değerlemesi Yapılan Bu Varlıklarla İlgili Neler Yapabilir?
Özetleyecek olursak;
Ø İlgili
varlıkların maliyet bedelleri ilk elde etme tarihindeki değerleridir ve değer
düşüklüğü söz konusu değilse maliyet bedeli üzerinden izlenmeye devam
edilmelidir. Kısaca şirketin ilgili kanun kapsamında yapmış olduğu değerleme
kaydının ters kayıtla iptal edilmesi ve bu kapsamda bir değer artışının
denetimden geçmiş finansal tablolarda gösterilmemesi gerekmektedir.
Ø Denetlenen
Şirket bu vesileyle varlıklarını Yeniden Değerleme Modeline göre ölçmek
istiyorsa; bu durumda da endekslemeyle yapılan değer artışı yerine ilgili varlıklarının
Gerçeğe Uygun Değerlerinin tespitinin sağlanması ve Gerçeğe Uygun Değer
üzerinden belirlenen tutarlara göre bir değer artış kazancı
muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.
Ø Son
olarak, Denetlenen Şirket yasal kayıtlarında yer alan bu değer artış tutarını
denetimden geçen finansal tablolarında da görmek isteyebilir. Bu Şirket
açısından bakıldığında son derece makul bir gerekçe gibi görünse de ilgili
geçerli finansal raporlama çerçevesi hükümlerinden bir sapmaya neden olacaktır.
Bu durumda söz konusu hususun yürütülen denetim işinde görüşe olan etkisinin
değerlendirilmesi gerekecektir.
Yorum Yap